Son on yıl içerisinde “gülüş tasarımı” terimi giderek popülerleşen, diş estetiğinde sık kullanılan bir terim haline geldi. Peki, ama gülüş tasarımı esasen ne demektir?
Günlük konuşma dilinde “gülüş tasarımı” estetik amaçlı yapılan diş tedavisiyle eş anlamlı olmaya başlamıştır. Ancak, aslında gülüş tasarımı tedavi başlamadan önceki süreçtir:
Gülüş tasarımı; yüz, gülümseme, diş ve diş etlerinin birbirleri ile uyumu, işlevsellik ve uygulanabilirlik gibi faktörler göz önünde bulundurularak, ağızdaki mevcut uyumsuzluğu gidermek ve estetik bir görünüm yakalamak adına, hastanın bireysel ihtiyaçlarına uygun bir estetik diş tedavisi planlanması ve bunun önceden görselleştirilmesidir.
Diş estetiğinin temel amacı diş, dokular, kaslar, kemik yapısı ve eklemlerin hepsinin birbiri ile uyumlu çalıştığı düzgün ve stabil bir kas sistemi geliştirmektir (Peter Dawson). Estetik vakalar için tedavi planlarken gülüş tasarımı, hastanın genel tedavisinden ayrı tutulmamalıdır. Başarılı, sağlıklı ve fonksiyonel sonuçlar almak için kaslar, kemikler, eklemler, diş eti dokuları ve oklüzyon gibi ağzın içindeki tüm yapıların arasındaki ilişkinin doğru bir biçimde anlaşılması gerekmektedir.
Diş ve diş eti gibi diş hekimliğinin konusuna giren unsurlar insanın gülümsemesinde önemli rol oynar. Bugünkü toplumda bir kişinin dişle ilgili sahip olduğu unsurların sağlıklı olmaması veya düzgün gözükmemesi durumunda kişiler gülümserken kendine güvenleri çok daha azdır. Son senelerde diş estetiği giderek artan bir taleple karşılandığı için, gülüş tasarımı pek çok klinik tedavi planı için sıkça kullanılan bir terim haline gelmiştir. Kısacası gülüş tasarımı; diş estetiği uygulamaları aracılığıyla dişle ilgi unsurlarda değişiklik yaparak daha iyi bir gülüş tasarlamak anlamına gelmektedir. Gülüş tasarımı sağlık ve fonksiyonun yanında gülüşün estetik görünümünü iyileştirmek için sanatla bilimi bir araya getiren kapsamlı bir diş tedavisidir.
Estetik bir gülüş elde etmek için yüz yapısı ve diş yapısının birbirlerini mükemmel bir biçimde bütünlemeleri gerekmektedir. Yüz yapısı yüzdeki hem sert hem de yumuşak dokuları kapsamaktadır.
Diş yapısı ise özellikle dişler ve dişlerin diş eti dokusuyla ilişkisiyle ilgilidir. Gülüş tasarımında mutlaka hem yüz hem de diş yapısı değerlendirilip analiz edilmelidir.
Doğru gülüş tasarımı yüz analiziyle başlar; göz bebekleri ve üst dişinizin (gülme çizgisinin) bağlantı köşelerinden geçen yatay çizgi paralel bir uyum içerisindeyse, gülme çizgileri de alt dudağın üst kıvrımıyla uyum içerisinde olmalıdır. Daha sonra, dişlerinizin renk, boyut ve dizilimi incelenerek doğru yerde ve yüzünüzle orantılı olup olmadıkları incelenir. Bu bağlamda gülüş estetiğini, yüz estetiğinin sadece bir parçası olarak düşünmek gerekir. Doğal olarak yüzün farklı bölümlerinin birbirleri ile armonisi olarak da düşünebiliriz.
Burada en önemli unsurun ağzın ve çene yapısının yüze göre konumlanması ve yaptığı uyum olduğunu unutmamanız gerekir. Bazen diş ve diş etlerindeki sorunların giderilmesi ve güzel dişlerin yapılması bile güzel bir gülüş oluşmasında yeterli olmayabilir. Mesela çok yukarı kalkan bir dudak hattı var ve tüm üst çene kemiği aşırı gözüküyorsa bu durumda yapılacak en güzel diş estetiği (porselen lamine restorasyonlar) ve diş eti estetiği bile yeterli gelmeyecektir. O hastanın mutlaka bir dudak operasyonu geçirerek dişlerle armoniyi sağlayan dudak hattını geri kazanıp gülüşünü düzeltmesi gerekir.
Gülüş tasarımı toplamda bir konseptin adıdır aslında, yani tek başına bir tedavi şekli değildir. Birden fazla diş hekimliği disiplinini bir araya getirerek estetik ve fonksiyonel olarak hastalarımıza çözüm bulduğumuz bir yöntemdir. Dijital gülüş tasarımı ise aslında bir mimarın başlayacağı projeyi ilk başta çizip projelendirmesi gibi tedavi protokolünün oluşturulması temeline dayanır. Dijital gülüş tasarımı bir tedavinin dijital vesaire gerçekleştirileceği anlamına gelmez; bu bir planlamadır. Arkasından ise bu gerçeğe dayanarak üç boyutlu yazıcılar ve dijital ağız taramalarıyla birleştirilen bilgileri bir diş estetiği tedavisi olarak da uygulayabiliriz. Ben özellikle hemen hemen her hastamda, eğer işin içine diş estetiği girecekse iki boyutlu bir planlama yaparak hazırlık yapmayı uygun buluyorum. Çünkü geri dönüşü olmayan ve sübjektif yani “beğeni” gibi kişisel bir kriterin devreye girdiği bir işte planlamanın çok önemli olduğunu biliyorum.
Diş estetiği yaptırmak isteyen kişiye farklı olasılıkları ve tasarlanan gülüşü önceden göstermek için pek çok farklı araç bulunmaktadır ancak yine de şüphesiz bilgisayar destekli dijital gülüş tasarımı en etkin olandır.
Bilgisayar destekli dijital gülüş tasarımı diş hekimi tarafından özel bir grafik tasarım programı veya özel gülüş tasarım programı kullanılarak gerçekleştirilebilir. Gülüş tipine, dişlerin yüzde yaratacağı etkiye göre düzenlenebilir/değiştirilebilir detaylara beraber karar verilebilir. Bazı durumlarda gerçekten uyumlu bir gülümsemenin yaratılması için hastanın talimatları, zevki ve tarzı da dikkate alınmalıdır. Hatta daha da ilerisi bazen hastalarımıza kişilik özelliklerini de göz önünde bulundurduğumuz testler uygulayarak Dr. Galip Gürel‘in de içinde bulunduğu ekibin geliştirdiği Visagismile* uygulamasının yardımı ile, o yüze daha uygun bir gülüşün bulunması konusunda bir yazılım desteği alabilmekteyiz. Bu şekilde Visagismile ile doğal dişler ve natürel bir gülüş oluşturmada ilk adımı atmaktayız.
En yaygın diş estetiği uygulamalarından bazıları dişinizin renginin görünüşünü iyileştiren diş beyazlatma, kompozit dolgu (bonding) ve porselen venerler (yaprak porselenler, porselen laminalar) veya porselen kuronlar ve dişe uyum sağlamak için yapılan diş eti şekillendirme tedavileridir. Yetişkinlerde, ortodonti gibi sadece gülüşü düzeltmek için değil aynı zamanda diğer kozmetik uygulamalar için daha sağlıklı bir zemin de hazırlamak adına veya sadece dişlerin temizlenmesini ve bakımını kolaylaştırmak için yapılan uygulamalarla dişlerin düzeltilmesi de estetik gülüş tasarımının bir parçasıdır.
Lazerli uygulamalar estetik diş hekimliğinin birer tamamlayıcısıdır. Lazerle gerçekleştirilen gülüş tasarımı sadece diş beyazlatma ve diş eti şekillendirme gibi uygulamaları daha hızlı ve daha az acılı hale getirmekle kalmaz aynı zamanda lazer ışınlarının oldukça hedefe odaklı olması sebebiyle işlem yapılan alanın etrafındaki dokunun zedelenmesini de engeller. Uygulamalar cerrahi işlem gerektirmez.
Gülüş tasarımı ve uygulamaları hakkında daha ayrıntılı bilgi almak için, aşağıdaki sayfaları ziyaret edebilirsiniz: